Aksi takdirde büyük maliyetlerle temin etmiş olduğunuz su ve nem yalıtımı ürünleri yeterli performansı gösteremeyebileceği gibi yapılabilecek olası hatalı uygulamalar sonrasında ağır tamirat maliyetleriyle de karşı karşıya kalabilirsiniz.
Su yalıtımında %90-%99.99 diye bir şey yoktur .Su yalıtımı ya %100 dür ya da %0 dır.
Bu yazımızda, ağır tamirat masraflarıyla karşılaşmamanız için uymanız gereken dört önemli kuraldan bahsedeceğiz.
Su yalıtımının 4 kuralı
1-Zemin hazırlığı iyi yapılmalıdır ,Sağlam ve taşıyıcı olmayan zeminde yalıtım yapılmamalıdır
2- Doğru yerde doğru ürün kullanılmalıdır
3-Uygulama koşullarına riayet edilmelidir
4-Yalıtım katmanı korunmalıdır.
Peki, bu kurallar neyi ifade etmektedir. gelin birlikte inceleyelim.
1-Zemin Hazırlığı;
1. Kalıp hatası: kalıp birleşme noktalarında ki çıkıntılar, köşeler su yalıtımının düşmanıdırlar. Bu tip alanlar ürünün her alanda eşit miktarda uygulanmasına izin vermez ve sarfiyatı arttırır, bu da maliyetin artması anlamına gelir. Bununla birlikte keskin köşeler dışarıdan gelebilecek darbelere karşı ürününün mukavemetini düşürür. Su yalıtımında en son isteyeceğimiz şey ürünün yırtılması veya su geçimine izin veren boşluklar oluşmasıdır. Bu alanlar pah yapılarak yuvarlatılmalı keskin köşeler tıraşlanmalıdır.
2. Kuru Şap: Kuru şap üzerine yalıtım yapılabilmesi için alttaki şapın daha sağlam hale getirilmesi gerekir. Bunun için şap betonuna emprenye olacak malzemeler kullanılmalıdır. Ancak dikkat edilmesi gereken husus emprenye edilmiş alanlarda çimento esaslı su yalıtım ürünleri kullanılamaz. Çimento esaslı su yalıtım ürünleri beton içerisinde ki kapiler boşluklara ulaşarak bu alanları doldurur ve kristalleşerek bir su yalıtımı tabakası oluşturur. Emprenye edilmiş yüzeylerde poliüretan, poliurea gibi epoksi malzemeler kullanılabilir.
3. Paslı donatılar: Paslı donatılar uygulama yüzeyinden uzaklaştırılmalıdır. Beton yüzeyde olan paslı donatlılar 2-2,5 cm kadar kesilmeli, çevresi hilti ile kırılmalı ve tamir harcı ile kapatılmalıdır
4. Segregasyon: Su, çimento, kum ve agrega gibi beton bileşenlerinin çeşitli nedenlerden ötürü birbirinden ayrışması sonucu betonun heterojen bir hal alma durumudur. Beton hazırlanırken genellikle gereğinden fazla su kullanılması veya iyi vibrasyon yapılmaması durumlarında ortaya çıkar. Segragasyon bulunan alanlar hilti ile sağlam betona ulaşıncaya kadar kırılmalıdır ve ardından uygun tamir harçları kullanılarak tamir edilmelidir.
5. Pvc borular ( kalıp için kullanılan) : Kalıpta bulunan pvc borular suyun en sevdiği alanların başında gelmektedir. Yanlış yapılan uygulamalardan bir tanesi bu boruların çimento ile doldurulup üzerinin sıvanmasıdır. Pvc yüzeyinin pürüzsüz oluşu nedeniyle çimento bu alanda tutunamaz. Çimentonun ve pvc nin gerilmeleri farklı olduğu içinde zamanla çatlaklar oluşur ve su sızıntılarına zemin hazırlar. Burada yapılacak uygulama borunun çapından daha geniş bir şeklide matkap ile delinmesi ve 10-12 cm derinliğe kadar yok edilmesidir. Ardından uygun tamir harçları ile boşluklar doldurulmalıdır.
6. Ahşap takoz: Ahşap takozların kalıplarda kullanılmaması en doğru olanıdır. Ahşap, bünyesinde bulunan damarları sayesinde içerisinde suyu depolar, taşır ve genişleyerek betonu çatlatır. Uygulama öncesinde ahşap takozlar ya tamamen çıkartılmalı ya da 10-12 cm derinliğe kadar bertaraf edilmelidir. Kalıplarda ahşap takoz yerine konik thylot kullanılması tavsiye edilir.
7. Bağ demirleri: En sık rastlanılan yanlış uygulama bağ demirlerinin spiral ile zemin seviyesinde kesilmesidir . Bağ demirlerinin etrafı konik şeklinde kırılarak demirler en az 2 cm içeride kalacak şekilde kesilmelidir. Ardından uygun tamir harçları ile tamir edilmelidir
8. Yüzey temizliği: Yüzey toz, kir ve kalıp yağı vs. basınçlı su ve deterjan ile temizlenmelidir. Derinlemesine yağ emmiş alanlar kırılıp boşaltılmalı ve uygun tamir harçlarıyla doldurulmalıdır
9. Çatlaklar: Çatlaklar sağından ve solundan birkaç cm olacak şekilde genişletilmeli ve uygun tamir harçlarıyla doldurumalıdır. Burada dolgu yapılan yüzeyde çıkıntı oluşmasına dikkat edilmelidir. Çıkıntı oluşan alanlar yuvarlatılmalıdır aksi halde bu çıkıntılar yalıtım malzemesinin yırtılmasına neden olabilir. Geniş ve uzun çatlar bulunan alanlarda binanın yapısal direncini güçlendirmek için enjeksiyon işlemi yapılmalıdır. Tüm yüzeyde yoğun çatlaklar varsa emprenye yapılmalıdır.
10. Soğuk derzler: Soğuk derzler tüm inşaatlarda rastlanılan bir durumdur. Temel ile perde beton arasında aderans arttırıcı malzemeler kullanılmalıdır. Soğuk derz oluşacak bölgelerde özel bantlar ile su yalıtımı yapılmalıdır.
2- Doğru yerde doğru ürün kullanılmalıdır
Bir binanın su yalıtımı temelden çatıya kadar bir çok alanı kapsamaktadır. Temel-perde, dış cephe, balkon-teras, çatı, banyo ve tuvalet su yalıtımına konu olan alanların başında gelmektedir. Her alan kendi içerisinde farklı özellikleri barındırır. Her alanda aynı ürünün kullanılması doğru olmamaktadır. Doğru ürünün seçilmesi hem su yalıtımı performansı hem de maliyet açısından çok önemlidir.Güneşe maruz bırakılacak alanlarda UV dayanımlı, titreşimin fazla olduğu yerlerde esnek, uygulama alanının geniş olduğu yerlerde çatlak köprüleyen, nemli, tuz kusması olan alanlarda tuz kusmasını önleyici, üzerinde araç ve ya yaya trafiği olan yerlerde aşınma dayanımlı ürünler kullanılmalıdır. Bununla birlikte alanın genişliği, eğimi, nem durumu, negatif veya pozitif taraftan uygulama yapılacak olması veya zemininin sağlamlık durumu gibi etkenlerlerde ürün seçiminde etkilidir.
3-Uygulama koşullarına riayet edilmelidir
Her üretici ürettiği ürünler için belli uygulama standartları belirlemiştir. Kimi ürün ıslak zeminde uygulanması gerekirken kimi ürünler kuru zeminde uygulanmalıdır. Epoksi-poliüretan esaslı ürünler nemli zeminlerde ve soğuk havalarda veya çok sıcak havalarda uygulanması doğru değildir. Çimento esaslı ürünler ise genellikle nemli yüzeylere daha iyi tutunur, bu nedenle uygulama öncesi zemin nemlendirilir.
4-Yalıtım katmanı korunmalıdır
Belki de en önemli konu yalıtım katmanının korunmasıdır. Zemin hazırlığınızı doğru yapmış, doğru yerde doğru ürünü uygun hava şartlarında kullanmış olsanız da eğer yalıtım katmanını koruyamazsanız tüm emek ve harcamalarınız boşa gidecektir. Su yapı olarak zayıf noktaları bulma eğilimindedir. Eğer yalıtım katmanını koruyamaz ve delinme-yırtılma meydana gelirse, su bu alanlara yönelir ve su yalıtımınızın bir hükmü kalmaz. Çatılarda su yalıtımı uygulaması yapıldıktan sonra anten veya benzeri ürünlerin montajı yapılmak istenilen durumlarda su yalıtımı katmanı delinmektedir. Yapılacak işlemler su yalıtımı katmanına zarar vermeyecek şekilde yapılmalı yada uygulama sonrasında teknik ekipler tarafından onarımı yapılmalıdır. Zeminde yapılan su yalıtımı uygulamalarında eğer yalıtım katmanı üzerine şap gelecekse su yalıtımı katmanı üzerine bir kat sera naylonları dediğimiz şeffaf basit naylonlar serilmelidir. Gerekli görülen alanlarda keçe serilmelidir.
Kış bahçesi, bahçe vb. alanlarda su yalıtımı likit mebran ürünleri ile yapılmak istenmesi durumunda yalıtım katmanı üzerine kök koruyucu yerleştirilmelidir. Perde betonda yapılan su yalıtımı uygulamalarında su yalıtımı katmanı üzerine XPS EPS gibi ısı yalıtım plakaları ne yazık ki vidalama ile yapılmakta ve bunun sonucunda su yalıtım katmanı delinmekte ve su yalıtımız iş göremez hale gelmektedir. Yanlış uygulamalardan bir taneside perde beton ile toprak arasındaki boşluğun inşaattan çıkan harfiyat ile doldurulmasıdır. Harfiyattan çıkan kayalar veya sivri uçlu sert cisimler yalıtım katmanına baskı uygulayarak delinmesine sebebiyet verebilir.